Dijital Türkiye Platformu yayını, “Dijitalleşme Yolunda Türkiye 2021, Trendler ve Rehber Hedefler”
Dijital Dönüşüm Nedir? Türkiye’de Dijital Dönüşüm Süreci
Dünya’da durum nasıl?
Aralık 2015’te Japonya’nın 5. Bilim ve Teknoloji Temel Planı’nda temel kilit kavram olarak ortaya konulmuştur ve 2017 yılında Hannover CeBIT etkinliğinde Japonya Başbakanı Shinzo Abe tarafından “Bugün daha önce çözemediğimiz sorunlara çözüm bulabildiğimiz insanlık tarihinin beşinci bölümünün açılışına tanık oluyoruz. Her şeyin birbirine bağlı olduğu ve tüm teknolojilerin bütünleştiği bu çağ Toplum 5.0 çağıdır” ifadeleri ile geniş kitlelere anlatılmıştır.Toplumların evrimi beş aşamada tanımlamıştır. Bunlar Avcı Toplum, Tarım Toplumu, Sanayi Toplumu, Bilgi Toplumu (Toplum 4.0) ve Toplum 5.0’dır.
Tarım toplumu ile yerleşik hayata geçen insanlık, seri üretim ve sanayileşme çağı sonrasında Toplum 4.0 ile beraber internet, bilgisayar işlemci kapasiteleri, nesnelerin birbiriyle iletişimi ve tüm bu gelişmelerin insan-toplum hayatına etkileri, artan katma değerleri deneyimlediği çağa şahit olmuştur. Toplum 5.0 insan ve toplumun merkeze alındığı; Toplum 4.0 ile gelişen teknoloji ve bağlı nesnelerin insanlık yararına yönlendirildiği yeni ve akıllı bir toplumsal dönüşüme vurgu yapmaktadır. Teknoloji ve insan ilişkisine bakıldığında, temelde insanlık bugün mevcut veri tabanlarına internet kanalları ile ulaşarak analiz yapabilmekte, teknolojiyi kendi amacına uygun kullanabilmektedir. Toplum 5.0’da ise önerilen siber alanda giderek artan büyük verilerin, insanın fiziksel yaşamı yararına geri bildirim ve fayda üretir hale getirilebilmesidir. Diğer bir deyişle insanın istek ve ihtiyaçlarına teknolojinin akıllı, pro-aktif çözümler, faydalar üretmesidir.
Burada altı çizilen nokta, teknoloji, ekonomi – jeopolitik ve düşünme tarzındaki değişimlerin, daha iyi bir gelecek için “beraber inşa / yaratım” fırsatlarını sunduğudur. Giderek siber dijital alanla fiziksel alan arasındaki ilişki birbirinin devamı ve belirleyeni olmaya doğru evrilirken, insanların hayatı da yeni akıllı teknolojilerle yönleniyor. Bu durum bireyselleşme, daha önceden erişimi zor olan dünyanın demokratikleşmesi ve ortak bir dünya düşüncesini oluştururken bir yandan da yeni bir toplumsal ilişki ve bağ kurmayı beraberinde getiriyor. Toplumsallığı zayıflatmayan bir siber alanın inşa edilmesi, akıllı teknolojilerin insanileştirilmesine, yani yalnızca işlevsel bir biçimde hayatı kolaylaştırmak üzerine değil duygusal ve bireysel ihtiyaçlara cevap verebilir olması, fiziksel alanla entegre edilen bir iletişimi beraberinde getirmesi önemini de taşıyor. Kişilerin akıllı teknolojiler sayesinde yaşamları kolaylaşırken kendilerine ve toplumsal yaşantılarına yabancılaşmamaları için kendilerini azami ölçüde kattıkları bir siber alanın inşa edilmesi gerekiyor.
COVİD 19 sonrasında ne oldu?
Covid-19 salgını kurumların yetenek ihtiyaçlarını ortaya çıkarmıştır. İnsan kaynağının yönetimi konusunda öncelikler değişmiş, dijital dönüşüm hızlanmıştır. Gelecek iki yıl içinde iş gücünün şekli önemli ölçüde değişecektir. İnsan kaynakları yöneticilerinin yüzde 69’u yaşanan değişimlere uyum sağlamak ve süreci etkili biçimde yönetebilmek için insan kaynakları fonksiyonunun da kendini yeniden yapılandırması gerektiğine inanmaktadır. Bu dönüşüm, yeni düşünce yapıları, yeni yetenekler ve öncelikler demektir. Salgının etkisiyle bir gecede uzaktan çalışma uygulamasına geçen şirketler ve insan kaynakları fonksiyonları birçok yeni zorlukla karşılaşmıştır. Çalışanların yüzde 39’unun gelecek iki yıl içinde uzaktan çalışmaya devam etmesi ve hibrit bir modele geçilmesi beklenmektedir.
Çalışan verimliliği ve çalışan refahı birbiriyle ilişkili kavramlar olmuştur. İnsan kaynakları liderleri, çalışan deneyimi ve refahının korunması için adımlar atmayı insan kaynakları bölümlerinin öncelikli işleri arasında görmektedir.
Uzaktan çalışanların ve uzaktan çalışmanın desteklenmesi, yetenek kazanımı için insan kaynakları alanında şimdiye kadar görülmemiş yatırımlar yapılmaktadır. Şirketler için kilit kavramlar ‘iş gücünü şekillendirmek’ ve ‘yeteneğiyönetmek’ olarak öne çıkmaktadır. İnsan kaynakları yöneticilerinin yüzde 72’si iş gücünü şekillendirmenin en iyi yolunun yetenek geliştirmek ve yetenekleri yeniden şekillendirmek olduğunu söylemektedir. Yalnızca yüzde 33’ü bunu ‘uygulaması kolay bir yöntem’ olarak değerlendirmektedir.
Gelecek iki yıl içinde çalışanların yüzde 35’inin yeteneklerinin yenilenmesi gerekmektedir. Yeni ürün ve hizmetlerin ortaya çıkması, teknolojik gelişmeler, çalışanlara yeni yetenekler kazandırılmasını zorunlu hale getirmektedir.
Yetenekli insanların çalışmak isteyeceği, başarılı, yenilikçi şirketler olmak için geleceğin teknolojisinden yararlanarak iş gücünü şekillendirmek insan kaynakları birimlerinin en önemli önceliği, en zorlu görevi aynı zamanda da şirket için endeğerli fırsat olacaktır.
Türkiye’nin dijitalleşme yolundaki hedef göstergeleri
Türkiye’nin dijitalleşme yolundaki başarısının ölçülmesi için bazı hedef göstergelerin belirlenmesi ve yıllık olarak ilerleme raporunun paylaşılması toplumsal farkındalığı sağlamak ve hedeflere giden yoldaki aksiyon planlarını belirlemek açısından kritik önem taşımaktadır. Dijital Avrupa Platformu’nun hedef göstergelerinden yola çıkarak Türkiye’nin 2025 yılına kadarki dijitalleşme yolunda bazı hedef göstergeler belirlenmiştir.
2025’e kadar Türkiye’de e-devlet kullanım oranı %80 olmalıdır. Mevcut durumda kamu hizmetlerinden yararlanmak veya bilgi almak için interneti kullanan bireylerin %51,5’i e-devlet hizmetlerinden faydalanmaktadır. 2025’e kadar Türkiye’de e-ticaret kullanım oranı hem kadınlar hem de erkekler için %75 olmalıdır. Bu oran 2020 yılında %36, 5 seviyesinde olup, erkeklerde %40,2 iken kadınlarda %32,7’dir.
2025’e kadar bilgi teknolojileri sektöründe çalışanların en az %25’ini kadınlar oluşturmalıdır. 2019 yılında Türkiye’de bilgi teknolojileri profesyonellerin sadece %9,6’lık kısmını kadınlar oluşturmaktadır. Bu oran Dijital Avrupa raporunda %1,4 olarak belirlenmiştir.
2025’e kadar AR-GE harcamaları içerisindeki endüstriyel üretim sektörünün dijitalleşmesine yönelik Akıllı Otomasyon, yapay zeka, makine öğrenimi proje teşvikleri artırılmalıdır. Mevcut durumda endüstriyel üretim süreçlerinin ar-ge harcamaları içerisindeki payı sırasıyla %8,6’dır.
2025 yılında kadar bulut bilişim kullanım oranları orta ve büyük ölçekli işletmeler için minimum %60’ın üzerindeolmalıdır. Bu oran 250 ve üzeri çalışanı olan girişimlerde %40,8, 50-249 çalışanı olan girişimlerde %22,2, 10-49 arası çalışanı olan girişimlerde ise %11,9’dir.
2025 yılına kadar girişimlere verilen destekler artırılmalı, küresel yatırımların alınmasını sağlayacak reklam ve teşviklerin, teknoloji merkezlerin sayısı artırılmalıdır. 2020’nin ilk dokuz ayında start-uplara toplam yatırım tutarı 2,2 milyar dolar seviyesinde gerçekleşmiştir.
2025’e kadar üniversitelerin her lisans bölümünde veri okur yazarlığı ve temel analitik eğitimleri müfredata
2025’e kadar ileri analitik, makine öğrenimi, siber güvenlik, yapay zeka gibi konularda eğitim verecek lisans velisansüstü programlarının sayısı artırılmalıdır. Dijital teknoloji yetkinliklerine sahip istihdamı artırmaya yönelik kalifiye eleman yetiştirmek için yeni teknik ve meslek liseleri açılmalıdır.
İlk öğretim, orta öğretim ve lise öğretmenlerinin tamamına uzaktan ve internet üzerinden eğitim verebilme yeteneklerinin kazandırılması 2025’e kadar Türkiye’nin lokasyon bağımsız her bölgesindeki hanelerinden geniş bant ile internet erişimi sağlanmalıdır. Geniş bant ile internete erişim sağlayan hanelerin oranı 2020 yılında %89,9’dur. Hanelerin %50,8’i sabit geniş bant bağlantı (ADSL, kablolu İnternet, fiber vb.) ile internete erişim sağlarken %86,9’u mobil geniş bant bağlantı ile internete erişim sağladı. Tüm dünyada konuşulmaya başlanan yapay zeka etiği ile ilgili toplumsal normları da dikkate alarak regülasyonlar düzenlenmelidir. Örneğin; (Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (“OECD”) tarafından yayınlanan “Recommendation of the Council on Artificial Intelligence gibi uluslararası normlarda çalışılan politikalar, vb.)
(*): Kaynak: Dijital Türkiye Platformu yayını, “Dijitalleşme Yolunda Türkiye 2021, Trendler ve Rehber Hedefler”